Evler, Cinler, Perdeler
Lyudmila Petrushevskaya
Rus edebiyatının yaşayan efsanesi olarak kabul edilen Lyudmila Petruşevskaya, “yaşamın gölgesi”nin üzerine düştüğü insanların –özellikle de kadınların– yazarıdır. Yaşamın zorlukları, tuhaflıkları ve gizemi karşısında şartlar ne olursa olsun ayakta kalıp yola devam etme gayretindeki insanların öykülerini bazen gerçeklik içinde bazen de gerçekliği aşarak âdeta masalsı bir dünyada anlatır. Bu dünyada, sıradan ile sıradışı arasındaki görünmez perdeyi her aralayışında yeni, taze bir ışığın yenilmez insan iradesi üzerindeki yansımasını benzersiz bir biçimde, nakış gibi işler. Petruşevskaya’nın öyküleri aynı zamanda, hem etimize batıp canımızı acıtan hem de ruhlarımızdaki irini akıtan bir iğne gibidir.
Evler, Cinler, Perdeler adıyla bir araya getirdiğimiz bu öyküler ile “fantastik gerçekçilik” diyebileceğimiz bir türün kendisine has örneklerini veren Petruşevskaya, Ayşe Hacıhasanoğlu’nun Rusça aslından çevirisiyle ilk kez Türkçede.
“Şaşırtıcı ve olağanüstü… Harika bir kitap.”
James Wood
Bu kitabı neden yayımladık?
Rus edebiyatının yaşayan en önemli ve sevilen yazarlarından Petruşevskaya bugüne kadar dilimize hiç çevrilmemişti. Bu yüzden onu Türk okuruna tanıtmak için öncelikle çeşitli dönemlerini ve tarzını simgeleyen öykülerinden bir seçki yapmak istedik. Kitabının adını da bu doğrultuda kendimiz koyduk; (hem öykülerin içeriği hem Petruşevskaya’nın gerçeklik/gerçeküstülük arasında gidip gelen ama görüneni örten gizemli perdeyi aralayışını ima eden bir başlık düşündük.) Petruşevskaya çocukluğunu II. Dünya Savaşı sırasında yaşamış; kıtlığı, soğuk savaşı, 90’larda gelen değişimi her şeyi görüp geçirmiş biri. Her büyük yazar yeni biçimler, teknikler, yeni gerçeklikler keşfeden biridir. Petruşevskaya da bu kadar değişken bir ülkenin, toplumun yazarı olarak sürekli yeni biçimler denemiştir. Umarız bu seçki yazarın bu çok yönlülüğünü göstermesi açısından da faydalı olur.