Çöl ve Tohumu
Jorge Barón Biza
Yüzüne eski kocası tarafından asit atılan Eligia isimli bir kadının hastaneye götürülüş sahnesiyle açılır Çöl ve Tohumu. Yanında, roman boyunca bize anlatıcı olarak eşlik edecek Mario da vardır. Tedavi süreci Eligia ile Mario’yu Milano’ya sürükler ve Eligia’nın hasarlı yüzü titizlikle yeniden inşa edilirken Mario da bakım görevinden artakalan zamanında şehrin sokaklarını, barlarını, gece kulüplerini, fahişelerini, kodamanlarını ve kendi hasarlı karakterinin karanlık taraflarını keşfe çıkar. Eligia tedaviye cevap verdikçe Mario fark eder ki çölleşen sadece Eligia’nın yüzü değildir, tıpkı iyileşmeye veya umuda ihtiyaç duyanın yine sadece Eligia olmaması gibi…
Jorge Barón Biza’nın, ailesinin trajik hikâyesinden yola çıkarak kaleme aldığı ve Buenos Aires’teki yayıncıların reddetmesi üzerine, intiharından üç yıl önce, kendi çabalarıyla yayımladığı otobiyografik romanı Çöl ve Tohumu, Soykan Özyurt’un İspanyolca aslından çevirisiyle…
“Jorge Barón Biza, nihayetinde Proust, Joyce gibi yazarlarla kıyaslanmıştır. Kült bir başyapıt.”
-Enrique Vila-Matas
“Müthiş bir roman.”
-Alejandro Zambra
Bu kitabı neden yayımladık?
Jorge Barón Biza’nın ve ailesinin öyküsü her yönden ilginç ve trajiktir. Fakat bu kitabı bizim için değerli kılan Biza’nın yaşamıyla -bizim için kusursuz bir edebiyat eseri olan- romanı arasındaki bağ ve bu bağın bize hissettirdikleridir: Biza, bir ömür boyu -türlü türlü işlerde çalışırken, meteliksizken, depresyonun ve alkolün batağındayken; yağmurlu günlerde, güneşli günlerde, kısacası yaşamının her anında- kafasının içinde bu romanı taşımış, müthiş bir edebî birikim ve üslupla yıllar içinde onu tamamlamış ve yaşamına son vermeden önce derisini çıkarıp atar gibi arkasında -bize- bırakmıştır. Edebiyat eseri denen şeyin ruhta taşındığını ve bilgi, üslup, disiplin ve adanmışlık içerdiğini; piyasa, mühendislik gibi şeylerden mümkün olduğunca kaçınmak anlamına geldiğini gösteren bir eserdir Çöl ve Tohumu. Yazar adaylarının her anlamıyla incelemesi ve üzerine düşünmesi gerekir.