Mektupların Romanı
Mihail Şişkin
“Bugüne kadar başından geçenlerin sözcüklerle anlatılabileceği fikrine kapılırsan, bil ki başından hiçbir şey geçmemiş demektir.”
Vovka, bir mektubunda böyle seslenir Saşenka’sına. Kelimelerin yetersizliğinden bahseder. Ne var ki, elinde kâğıt ve kalemden başka bir şey yoktur. Kendi hayatı ile “hayat” arasında açılan uçurumu mektuplarla aşmaya çalışır. Tıpkı, sevgilisi gibi…
Vovka, savaşın ortasından, Çin’in kuzeyindeki cephelerden yazar. Onun biricik Saşenka’sıysa uzaktan bakıldığında sıradan görünen -fakat hiç de öyle olmayan- hayatını ve kendi yaşam savaşını anlatır. Birbirlerinden uzak iki insan, kendilerinden ve geçmişlerinden bahsettikçe, aslında bilinçlerinin üzerindeki tülü de kaldırırlar yavaş yavaş. Fakat araya yalnızca savaş ve ayrılık değil, yerinden çıkmış zaman da girer.
Hayal gücünden başka hiçbir güçleri kalmayan iki âşığın, her biri kurgu harikası olan mektupları, devasa bir romanı satır satır örerler böylece.
Rusya’nın en önemli üç edebiyat ödülüne de layık görülen tek yazar olan Mihail Şişkin, büyük bir edebiyat geleneğini, benzersiz bir hayal gücüyle ve kendisine has yeniliklerle buluşturuyor.
Mektupların Romanı’nı Erdem Erinç, Rusça aslından çevirdi.
Bu kitabı neden yayımladık?
Mihail Şişkin’in en eski roman tekniklerinden biri olan mektup tekniğini (Tehlikeli İlişkiler, Genç Werther’in Acıları, İki Yeni Gelinin Anılar, İnsancıklar vb.) modern bir biçimde kullandığı Mektupların Romanı, girişinde de sözünü ettiği Büyük Patlama imgesini andıran bir kitap. Nasıl ki Büyük Patlama ile her şey ortalığa dağılıp yaşamı, kozmosu başlatırsa burada da iki kişinin dudaklarından (daha doğrusu kalemlerinden) çıkanlar görkemli bir edebi yaşamı, evreni başlatır. Okuyanların da ilerleyen sayfalarda görebileceği gibi “zaman” kavramını bambaşka bir yere taşıyan yazar yarattığı bu evrende hiçbir karanlık nokta, açık kapı bırakmıyor. Rus ruhunun büyüklüğünü, dengesizliğini, günahını ve azizliğini, her sayfada içimize işleyen hüznünü başarıyla temsil eder bu roman. Dostoyevski, İnsancıklar adlı mektup romanı ile giriş yapmıştı büyük Rus edebiyatına. Şişkin de Mektupların Romanı ile modern Rus edebiyatını dünyaya açtı. Bu büyük edebiyat bugün ne durumda diye sorduğumuzda hiç tereddüt yaşamadan bu kitabı gösterebileceğimiz için yayımladık Mektupların Romanı’nı.