Gölgeye Övgü
Kitap Adı Gölgeye Övgü
Yazar Juniçiro Tanizaki
Yayıncı Jaguar Kitap
Çeviren Didem Kizen
Sayfa Sayısı 80 Sayfa
Paylaş

Gölgeye Övgü

Juniçiro Tanizaki

Tüm dünyada olduğu gibi Japonya’ya da modernizm sadece yeni fikirleri ve tekniğiyle değil, zevkleriyle de gelir: Renkler hiç olmadığı kadar parıldar, mekânlar güçlü ışıklarla aydınlanır, eşyadaki yaşanmışlık izleri birer birer kaybolur. Yazdığı her metinde Doğu-Batı sorunsalını bir şekilde dert edinen Tanizaki, tüm bunları basit bir moda değişikliği olarak tanımlayıp geçmez: Dünyayı algılamanın ve yaşamanın bu yeni biçimiyle sert bir hesaplaşmaya girer. Tanizaki gibi bir dehanın bu hesaplaşmaya dair söyledikleri, sadece bir beğeni dönüşümünün değil, modernizm tecrübesi yaşamış her kültürün ortak macerası olarak da okunabilir.

Gölgeye Övgü, gölgenin (ve onun estetiğinin) Japon kültüründeki yerine atfedilen bir methiye olmanın yanı sıra gittikçe rüküşleşen, ince zevklere sırtını dönen günümüz dünyasından bakınca bir ağıt aynı zamanda; kör edici ışıklar altında kaybolmaya yüz tutmuş bir mirasa ağıt…

“Neden karanlıkta güzellik arama eğilimi sadece Doğulularda bu kadar güçlüdür?  Bana göre biz Doğulular, içinde bulunduğumuz şartlardan hoşnut olmayı amaçlayıp elimizdekilerle mutlu olduğumuz için karanlıktan şikâyet etmek yerine bunun bir çaresi olmadığını kabullenip ışık azsa azdır der, karanlık üzerine düşüncelere gömülür ve karanlığın içindeki doğal güzelliği keşfederiz.”

“Bu kitabı her okuduğumda içim Tanizaki’ye bir kez daha büyük bir hayranlıkla doluyor.”
Kengo Kuma

“Yitip giden bir dünyaya, onun estetiğine ve değerlerine dair yoğun bir tefekkürün kitabı.”
David Mitchell

Bu kitabı neden yayımladık?

Bir yaşam tarzı, düşünce dünyasına ait kavramlardan mı ibarettir? Medeniyet dairesinin değişimi sadece ekonomi-politikle veya siyasi kuramlarla mı açıklanabilir? Japonya’nın geçirdiği dönüşümün tam ortasına doğan Tanizaki, işte bu sorulara olumsuz yanıt verip kendi cevabını gündelik hayatın sosyolojisi üzerinden veriyor. Mekânların dekorasyonu, ışığın rengi, perdelerin kullanımı, tabakların ve bardakların seçimi üzerinden kültürel bir okuma okuma yapıyor. Gölgeye Övgü, bu bakımından bir tarafı hep sosyal bilimlere dokunan edebi bir okuma deneyimi sunuyor. Diğer yandan, gündelik yaşamın değişen estetiği üzerine oldukça geniş bir literatür barındıran Türk edebiyatının sıkı bir okurunun (araştırmacısının) bile, aynı macerayı farklı bir coğrafyada yaşayan Tanizaki’ninki bu konu hakkındaki gelişmiş duyarlığı, derinliği ve keskin bir gözlem gücü karşısında hayranlığını gizlemeden edemeyeceğine inanıyoruz. Deneme ile tahkiye arasında gidip gelen üslubuyla Gölgeye Övgü, yumuşak bir sarı ışık saçan bir abajurun altında -çünkü Tanizaki de böyle olsun isterdi- kitap okumayı seven okurlarımızın beğeneceğinden kuşku duymadığımız bir kitap.

Juniçiro Tanizaki

Yazar Hakkında Juniçiro Tanizaki

1886’da varlıklı bir tüccar ailesinin oğlu olarak Tokyo’da doğdu. Ne var ki, o büyüdükçe ailesinin geliri düştü ve genç Tanizaki sonunda üniversitedeki edebiyat öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Fakat daha sonraları Japonya’nın tüm prestijli ödüllerini alacak bu genç yazar adayının edebî kariyeri henüz başlıyordu: Üniversitedeyken 1909’da tek sahnelik bir tiyatro oyunu yazan Tanizaki, bir yıl sonra yayımlanan ilk öyküsüyle adını duyurmayı başardı. Sadece sonraki iki yıl içinde yazdığı dört romanda değil, yaşamı boyunca kötücül güzellik, erotizm, sadizm ve mazoşizm gibi temaların etrafında gezindi. Oscar Wilde, Poe ve Marquis de Sade’dan etkilendi. Güzellik ve grotesk, onun sayfalarında hep yan yana geldi.

Sevgi ve acı arasında yaşamı boyunca güçlü bir bağ kurdu. Kahramanlarının birbirinden ilginç tensel hazlarını reddedilme, aşağılanma ve mazoşizmle birlikte sundu. Sessiz sinema senaryoları yazdı ve Japon sinemasına modernist temaları, edebiyata ise Naomi’de de görülen, başarılı sinematografik anlatımın iyi örneklerini kazandırdı.

Tanizaki “büyük deprem”e dek, daha sonraları eleştireceği Batılı yaşam bir yaşam sürerek yazmaya devam etti. Ancak 1923’teki Büyük Kanto Depremi sadece Tokyo’yu değil Tanizaki’nin Batılı tarafını da yıktı. Tanizaki, yerle bir olan şehirden mecburen ayrıldı ve Osaka’ya yerleşti. Japon geleneksel evlerinden birine yerleşti. Japon estetiğine ve kültürüne karşı hiç sönmeyecek bir ilgi geliştirmeye ve Batılılaşmayı sorgulamaya başladı. Tanizaki’nin yazarlığında önemli bir kırılma noktası olan Naomi (Chijin no Ai, 1924), işte bu dönemin ilk ve önemli örneği olarak yazarına -bu kez ulusal çapta- ün ve saygınlık kazandırdı. Bir Budalanın Aşkı başlığıyla yayımlanan ancak zamanla Naomi adını kazanan roman, ilgi çekmekle kalmayıp kendi gündemini de yarattı: “O şekilde Batılılışan” genç kız fenomeni, “Naomizm” kavramıyla açıklanmaya başlandı. “Naomileşmek”, belirli bir Batılılaşma sürecini anlatan bir deyim hâline geldi. Bir anlamda, Japonya’nın, daha popüler bir “Bihruz Bey”i oldu “Naomi”. Roman, sadece bu niteliğiyle değil, ruhsal çözümlemeleri ve teknik başarısıyla da dünya romanının önemli köşe taşlarından biri hâline geldi. Tanizaki, sonraki yıllarda Naomi’de işlediği sorunsalın merkezinde gelişen ve erotizmden beslenen romanlar yazmaya devam etti. Japon kültürüne bağlılığını hiçbir zaman kaybetmese de, Batılı teknikleri başarıyla uyguladı ve ilk gençliğinde bağlandığı kaynaklardan beslenmeye devam etti. Yazarlığının yanı sıra, Japon klasiklerini modern Japoncaya da kazandıran Tanizaki, savaştan sonraki yaşamını yazarak ve ödül alarak geçirdi. Fakat 1958’de sağ eli felç oldu, 1960’tan itibarense hayatını hastanede geçirmeye başladı. Bunlara rağmen, 1962’de, birbirinden ilginç cinsel fantezilerini yazan yatalak bir hastayı konu edinen son romanını yayımladı.

1965’te geçirdiği kalp kriziyle hayata veda eden veda etti. Onun ölümüyle Japon edebiyatı, çoğu eleştirmene göre en önemli modern yazarını kaybetti. Juniçiro Tanizaki’nin Anahtar (Kagi), Sazende Şunkin (Shunkinsho), Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi (Fūten Rōjin Nikki) adlı romanları sırasıyla H. Can Erkin, Oğuz Baykara, Nili Tlabar tarafından Türkçeye çevrilmiş ve Can Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

Yayımladığımız Diğer Kitapları